Tурецкий язык с носителем

THREE BİLLBOARDS OUTSIDE EBBING, MISSOURI Kardeşim iyi güzel de, keşke billboardların koordinatlarını da yazsaydın daha güzel olurdu filmin ismi. :) Three Billboards yeterli olurmuş aslında filmin ismi için. O yüzden ben bundan sonra Three Billboards diye devam edeceğim.  Evet! Altın vuruşa geldik artık! Şu dokuz film arasından sadece iki filmi beğenmiştim. Birisi Get Out’tu ve diğeri de görüldüğü üzere Three Billboards oldu. Final sahnesi dışında dört dörtlük bir film. Dört dörtlük. Mest etti beni izlerken. Eğer final sahnesi istediğim vuruculukta olsaydı gider imdbde 10 tam puan basardım. Sanırım bu filmi taze bir baba olduğum için beğendim. Babalık içgüdülerim ve ebeveynlik sorumluluklarım bu filmi bu denli sevmeme neden oldu. Dertli, öfkeli, çılgın annemiz Mildred rolünde Frances McDormand harikalar yaratıyor. Woody Harrelson değil de Sam Rockwell’in kusursuz performansı ve Dixon karakterinin iç dünyasını dış dünyaya rahatlıkla aktaran bir yapıya sahip olmas

GET OUT (KAPAN?) Gerilim, bilimkurgu, korku, gizem. Hepsi var. Çok güzel harmanlanmış ve özgün bir senaryoyla seyirciye tadında servis edilmiş bir film Get Out. Yalnız en iyi film dalında adaylar arasında bu tarz korku-bilimkurgu filmlerini çok görmemiştim. Akademinin beni şaşırttığını ve alışılmışın dışına çıktığını söylemem gerek. Bütün bunlara rağmen bence bu sene hak ettiği değeri gören ve olması gereken yerde olan nadir filmlerden birisi Get Out herhalde. Şu dokuz aday filmin yedisinden iyi kanımca. Saygıyla eğiliyorum. Adaylıklar: En iyi film: HAYIR, alamaz. En iyi yönetmen: HAYIR, alamaz. (NOT: AMA EN İYİ YÖNETMEN ÖDÜLÜNÜ HAK EDEN FİLM GET OUT’TUR!) En iyi erkek oyuncu: Hayır, alamaz. En iyi özgün senaryo: EVET, alır. LADY BİRD (UĞUR BÖCEĞİ DİYE ÇEVİRİ Mİ OLUR LAN) İnanamıyorum. İnanamıyorum. Yani dümdüz bir filmin en iyi film dalında oscara aday olmasını aklım almıyor. Çıldırmış olmalısınız. Lady bird prodüktörü falan seks kasetinizi m

Kaldığımız yerden devam ediyoruz. Şimdi dört filmi birden ele alacağız. Hepsini buraya  sıkıştırıyoruz çünkü bu filmlerden ikisini yarım bıraktım ve diğer ikisini de patlayarak çatlayarak zar zor tamamlayabildim (Call me by your name dâhil toplam 3 film yarım bıraktım. Bunu söylüyorum ki anlayın değerlendirmeyi yapan adamın yetkinliğini) PHANTOM THREAD Bu filmi fm oynarken izlemeye çalıştım. Eğer fm oynamayarak izlemeyi deneseydim muhtemelen yarım bırakırdım. Hani başka bir şeyle meşgul olursun da televizyonu açık bırakırsın ya ses yapsın diye, o hesap. Daniel Day-Lewis başrolde (Bu adam da sinemayı bıraktı mı, bırakacak mı, saldı mı, salacak mı belli değil) ve partneri de Vicky Krieps diye bir hanımefendi. Film genel olarak İngiliz modası, moda çevresi ve Woodcook beyefendinin aşk ve iş hayatı üzerinden karakteri yansıtılmak üzere kurgulanmış. Filmin konusu hiç mi hiç ilgi çekici değil. Bu durum oyuncuların sırtına yüklenen ağır bir yük olmuş. Gidin sorun bakıyım ent

NABER? 90. Akademi Ödülleri yani Oscar ödülleri 4 Mart tarihinde sahiplerini bulacak ya. İşte size bu konu hakkında bir güzellik yapacağım, o ödüllerin sahiplerini teker teker inceleyerek, sallayarak, uydurarak bir yazı serisi halinde açıklayacağım. Gidin yasal olmayan bahis sitelerinde kuponlarınızı yapın. Vakit kaybetmeden en iyi film kategorisindeki adaylara bir göz atalım: 1. Call Me by Your Name 2. Darkest Hour 3. Get Out 4. Lady Bird 5. Phantom Thread 6. The Post 7. The Shape of Water 8. Three Billboards Outside Ebbing, Missouri (Maşallah) 9. Dunkirk Adaylarımızı gördük, tanıdık ve söylemeden geçemeyeceğiz; çoğu berbat, dehşet berbat. Üzgünüm. Çok üzgünüm. Maalesef öyle. Filmleri tek tek inceleyeceğiz ve hedefi tam on ikiden vuracağız. İlk kurbanımız Call me by your name olacak. Tüfeğimizi de çıkardık. Haydi başlayalım.                CALL ME BY YOUR NAME Kazanacağı Ödül: EN İYİ UYARLAMA SENARYO (Peşinen söyleyim dedim) Eşcinsel kontenja

Bugün 1997 yapımı Donnie Brasco filmini izledim. Al Pacino ve Johnny Depp reisler var başrollerinde. Öyle rastgele seçtiğim bir filmdi. Al Pacino'nun tekli koltuğunda belgesel izlediği sahneyi görünce aklıma Behzat Ç. geldi. Esinlenme falan diye demiyorum lan. Hangimizin babası aynı vaziyette belgesel izlemedi pazar günleri? Hem esinlenme olsa ne olur. Peh. Galiba bana her şey Behzat'ı hatırlatıyor. Ondan.                                                                 ALLAH ALLAH NOT: Ayrıca filmde survivor ada konseyinden aşina olduğumuz gerilim müziği de var. aashhda