2018 Oscar Değerlendirmeleri: Volume I / CALL ME BY YOUR NAME

NABER? 90. Akademi Ödülleri yani Oscar ödülleri 4 Mart tarihinde sahiplerini bulacak ya. İşte size bu konu hakkında bir güzellik yapacağım, o ödüllerin sahiplerini teker teker inceleyerek, sallayarak, uydurarak bir yazı serisi halinde açıklayacağım. Gidin yasal olmayan bahis sitelerinde kuponlarınızı yapın.

Vakit kaybetmeden en iyi film kategorisindeki adaylara bir göz atalım:

1. Call Me by Your Name

2. Darkest Hour

3. Get Out

4. Lady Bird

5. Phantom Thread

6. The Post

7. The Shape of Water

8. Three Billboards Outside Ebbing, Missouri (Maşallah)
9. Dunkirk

Adaylarımızı gördük, tanıdık ve söylemeden geçemeyeceğiz; çoğu berbat, dehşet berbat. Üzgünüm. Çok üzgünüm. Maalesef öyle. Filmleri tek tek inceleyeceğiz ve hedefi tam on ikiden vuracağız. İlk kurbanımız Call me by your name olacak. Tüfeğimizi de çıkardık. Haydi başlayalım.

               CALL ME BY YOUR NAME

Kazanacağı Ödül: EN İYİ UYARLAMA SENARYO (Peşinen söyleyim dedim)

Eşcinsel kontenjanından buralara kadar gelip aday olan kardeşimiz. İtalya’da iki Yahudi erkeğin yaz aşklarını anlatan bir filmmiş. Filmmiş diyorum, duyulan geçmiş zaman eki kullanıyorum, neden mi? Dürüst olmak gerekirse ben bu filmi yarıda bıraktım. Nerede mi bıraktım? Genç oğlanın esas oğlanın şortunu yatağa uzanıp şehvetle kokladığı sahnede bıraktım. Hemen, hemmmen, hiç duramadan, arkama bakmadan tık tık tık kapattım filmi.  Tamam biliyorum. Yıllarca bastırıldınız, hor görüldünüz, hırpalandınız, aşağılandınız. Anlıyorum. Ama hepimizi eşcinsel yapana kadar durmayacaksınız de mi? Birazcık özgürleşmeye başladığınız için bunu her ortamda gözümüze sokup tek sahip olduğunuz şey cinsel kimliğinizmiş gibi davranmaktan vazgeçmeyeceksiniz de mi? Lgbti bireyi olmaktan başka hiçbir özelliğinizin umrunuzda olmadığını, hayatınızın her alanını yalnız o kimlikle anlamlandırabildiğinizi ve böylece sadece basit bir cinsel obje olmaktan öteye gidemediğinizi her yerde beynimize işleyeceksiniz de mi? Tamam tamam. Bu seneki Oscar adayları filmlerin çoğunda bu vurgu var. Eşcinsellik vurgusu. Call me by your name: Yahudi gayler (double kill asdhsha), Shape of Water: iyi kalpli, yardımsever ihtiyar eşcinsel komşu, Lady Bird: Lady Bird’ümüzü bir oğlanla aldatan gay sevgili.

                                                                           
                                         

                                                              1. Aa bir şort.

                                   

                             
                                     2. Hep ayaktan giyiyoruz, bir de kafadan giymeyi deneyeyim.

   
                                                3. Ooh mis gibi yeni yıkanmış yumoşla.

 

4. Doktor bu ne? Bunları insan izleyecek insan. 

Geçen sene de hatırlayacağınız üzere Moonlight filmi en iyi film oscarını almıştı. Bu film de eşcinsellik temalı bir filmdi. Moonlight alsın! Helali hoş olsun! Moonlight filminin başımın üstünde yeri var. Siyahî bir kardeşimizin hayatının üç farklı kesimini bize göstererek bir insanın çevresinin o insanı nasıl şekillendirdiğine dair mükemmel bir mesaja sahip olan filmdi Moonlight. Çocuğa daha küçücükken “ibne” “ibne” dediler. Hani adama kırk kere deli dersen deli olur ya, onu da ibne diye diye eşcinsel yaptılar. Çevre, toplum insanı şekillendiren en önemli etkenlerdendir. Çocuğun “Ben ibne miyim?” diye soru sorduğu sahne aklımdan hiç çıkmaz. Çocuk kendine söylendiği gibi olduğunu düşünüp en sonunda öyle oluyor. Kendini gerçekleştiren kehanetle bir alakası var mı bunun ya? Birden aklıma geldi. Kpss çalışmayalı baya oldu kusura bakmayın. Neyse, işte bu film alır kardeşim oscarı. Almalı da. Ama Oscar almak için kadın bedeninde olup erkek gibi hisseden Yahudi bir zenciyle, erkek bedeninde olup kadın gibi hisseden Müslüman bir kızılderilinin imkansız aşkını anlatan zorlama bir film yaparsanız, kapatırım o filmi, çöpü boylatırım, uzay boşluğunda sallandırırım.

Sonuca gelecek olursak, bu filmi izlemedim. Artık eşcinsellik vb. konular üzerinden bir yerlere varılmaya çalışılmasından, rant elde edilmesinden sıkıldığım için kestirip atıyorum. Ha bu filmi en iyi film seçerler mi? Geçen sene Moonlight’ın en iyi film ödülünü almasından ötürü call me by your name ödülü alamaz diye düşünüyorum. Vermezler, vermemeliler, verirseler üzerler. Yalnız bu filme bir şey vermeden duramazlar o yüzden En İyi Uyarlama Senaryo dalında Oscarı alacaktır Call Me By Your Name. Ben olsam Logan’a verirdim. Çünkü sadece onu izledim. Ahhaha. Logan güzeldi ama hakkını ver hakkını. Sağlıcakla.