e-kitap>korsan>orijinal

Öğrencilik yıllarımdan bu yana hep korsan kitap alırım. Bu durum beni hiç ama hiç rahatsız etmez. Çünkü korsan kitap satışı o kadar alelen yapılmaktadır ki buna engel olmak isteyen rahatlıkla engel olabilir. Ankaralı kardeşlerim bilirler Olgunları. Gidin bakın bakalım Olgunlar neredeymiş? Ankara'nın Kızılay'ın göbeği... Ve tezgah tezgah korsan kitap satılıyor. Zabıtası, polisi, her türlü birimi kol gezerken bu cesaret nereden geliyor değil mi? Alan razı veren razı diyorum ben bu duruma. Olayın gerçek yüzünü, nasıl böyle alelen satış yapıldığını bilmiyorum tabi. Sadece ama sadece akıl yürütüyorum. Bir kitap düşünün 1. baskısı yeni yapılmış Dostun raflarına oturmuş, aynı gün Olgunların tezgahına da düşmüş. E bu ne demek? Telif hakkına sahip yayınevi ya bu kitabı yan sanayiye vermiş, danışıklı dövüş yaptırıyor ya da kendi yaptığı hatalı basımları uygun fiyata okutuyor. hahaha.  İşin resmi yönüne, kamuya sesleniş yönüne gelince de "Emeğe sahip çıkın, korsan kitap almayın!" Yok ya. Bir malın gerçek değerine en yakın fiyat bulabildiğin en düşük fiyattır. Bu açık ve net. Başka bir açıklaması yok. Louis Vitton bir çanta düşünün amk Parisinde 5000 euroyken Çinden imitasyonu 300 lira olsun. Kitapta da aynı mantık. Pariste üretilen çanta yerine bandrollu kitap, çindeki imitasyon yerine de olgunlar tezgahındaki bandrolsüz kitap. Değişen hiçbir şey yok. O yüzden ben korsandan yanayım, bütçeden yanayım, göz göre göre kandırılmaktan yana değilim. Korsan alın, aldırın.  Ha paran vardır, takıntı yapmışsındır, o bandrolü göreceksindir, emeğe saygı diye kendini avutacaksındır, işte bu senin bileceğin iş. 10 liralık bir kitaba 40 lira verebilirsin.

Her yazar yazdığı kitabın pahabiçilemez olduğunu düşünür. 30 lira etiket fiyatı koyulmuştur ya da Olgunlarda  5 liraya okutulmuştur çok da önemli bir şey değil. Bu piyasada, bu ticaret ağında herkes kendi payına düşeni rahatça cebine indiriyor zaten.  Ne yazarın duygu sömürüsünü ne yayınevlerinin emeğe saygı acıtasyonunu ciddiye alacak değilim.

Ayrıca korsan kitaptan daha hayırlı bir şey varsa o da PDF, e-kitaplardır. İnternet bağlantısı dışında hiçbir ücret ödemiyorsun (tabi aradığın kitabı hayrına taratıp internete koyan bir vatandaş bulabilirsen). İşte sanatın, bilmin, okuma alışkanlığının insanlara nüfuz etmesini sağlayacak şeyler bunlardır. Mükemmel bir şey. Tabi kitabı elinde tutup altını çize çize okumak gibisi yoktur ama okumak isteyen insan için bu durum küçük bir eksiklik olarak mazur görülebilir. Ayrıca nereden aklıma geldi, kitabın kokusunu ben hiç alamıyorum. Hatta keskin olmayan çoğu kokuyu alamıyorum. İnsan kokusu da dahil. Suskind'in Jean-Baptiste'ine selam!

Saatlerce twit okuyup, haber sitelerinde fellik fellik dolaşan biri olarak telefonda ya da bilgisayarda kitap okumak benim için hiç problem olmadı. O yüzden artık sıralamam şöyle: e-kitap>korsan>orijinal.