Yaratıcı Yazarlık Kurslarına Para Kaptırmayın: Peter Schlemihl'in Olağanüstü Öyküsü
Benim gibi ortalama
insanlar için zaman karakterleriyle, kurgusuyla, çelişkisiz ve akıcı
bir öykü oluşturmak o kadar zahmetli iştir ki vasat bir kitap ancak iki senede
tamamlayabiliriz. Yalnızca hayal gücünü kullanarak oluşturmaya çalıştığın öyküler
çok daha zor olur. Öyle ki kendi yaşadıklarımdan yola çıkarak oluşturduğum bir
öyküye harcadığım süreyle, sadece ve sadece uydurarak ve hayal ederek
oluşturacağım bir öyküye harcayacağım süre arasındaki farkla başka bir
galaksiye yolculuk yapıp geri gelebilirim (Ama yine de siz “Olmuyor, olmuyor!!”
diyerek yaratıcı yazarlık kurslarına paranızı kaptırmayın, biraz sonra
söyleyeceğim kitabı okuyun yeter J). Bu nedenlerle hayal gücünü kullanıp ya da
herhangi bir şeyden esinlenip ilginç bir konu bularak bunu hakkıyla kurgulayan
yazarlara saygım her zaman sonsuz, uçsuz, bucaksız olacak. İşte saygı
duyabileceğim ve hayal gücünün sınırlarını zorlayıp ilginç bir fikirle
karşımıza çıkan nadide bir eser ve yaratıcısı: Peter Schlemihl’in Olağanüstü
Öyküsü ve Adelbert Von Chamisso. Yazarı daha önce hiç duymadım, başka bir
kitabını da okumadım. Ama yalnızca şu soru bile kitabı okunası yapacak çekicilikte:
“Herkesin gölgesi varken senin gölgen olmasaydı ne olurdu?”
Gölgesini şeytana fena
olmayan bir ücret (sınırsız altın saçan kese. İyi bir ücret değil mi? ahhaah)
karşılığında satan bir adam ve bu fikir etrafında şekillenen olaylar. Daha
çok Bulgakov’da gördüğüm biraz espritüel
ve bir o kadar da ürkütücü şeytan kalıbının dışında bir Kayserili gibi
pazarlıkçı, ısrarcı, fırsatçı ve resmî bir şeytan karşımıza çıkıyor. Olayların
gerçekleştiği ortamı çarlık rusyasında balodan fırlamış tiplerle dolu masalsı
bir tim burton filmi gibi canlandırdım kafamda. Niyesini bilmiyorum. O havayı
verdi bana kalem.
Kitap “Gölgesini
şeytana satan adam” kelimelerine
indirgenip yalnızca doğaüstü ve fantastik bir eser yaftası almamalı. Aynı
zamanda fişlenen ve toplum tarafından dışlanan bir insanın durumunu da
noksansız işlemesiyle alt metni de vurucu olan bir öykü, Peter Schlemihl’in
Olağanüstü Öyküsü. Bir çırpıda biten, muazzam bir fikre dayalı, zevkle okunacak
bir kitap olmuş. Böyle ilginç kitaplar okudukça şevke geliyor insan. İnanılmaz
haz alıyor. Düşünmeyip hayaller kurmadığı boşa giden vakitlerinin sızısını her
yerinde hissediyor. Gölgemi değil ruhumu satarım böyle çalışmalara.
Kıskanılmayı hak eden yazarlara selam olsun.
Комментарии
Отправить комментарий